kurumsal_buyuk
son_duyurular_buyuk
DARDANOS ADI NEREDEN GELİYOR BİLİYORMUSUNUZ?
Dardanos antik bir yerleÅŸimin adıdır. Ozan Homeros, İlyada Destanı’nda Tanrı Zeus’un oÄŸlu Dardanos’un Dardanie kentini kurduÄŸunu belirtir. Böylece Dardanos Troya kral soyunun atalarının kenti olarak kabul edilir.
Kentin tarihi ve arkeolojisiyle ilgili bilgiler kısıtlıdır. Troas bölgesinin en erken sikke(metal para) basan kentlerinden biridir. İlk sikkelerin ön yüzünde pelerini uçuÅŸan bir atlı arka yüzünde ise bir horoz figürü ve kentin adının ilk birkaç harfi olan ΔAP yazısı yer almaktadır. Kent Roma döneminde de para basmayı sürdürür.
Dardanos, bölgenin diÄŸer yerleÅŸim yerleri gibi zamanlar Persler’in ardından Hellenistik kralların hakimiyetine girdi. M.Ö. 190 yılında yeniden özgürlüÄŸe kavuÅŸtu. M.Ö. V. yy. sonlarında Troas Bölgesi’ni Persler adına yöneten Zenis ve karısı Mania buralıydı.
Bu küçük kentin tarih içindeki en önemli rolü M.Ö. 84 yılında Romalı konsül Sulla ile Romalıların başına bela olan Pontus kralı VI. Mitridates arasında Dardanos’ta yapılan barış anlaÅŸmasıdır.
Geç Roma döneminde kıyıdaki küçük limanıyla birlikte varlığını devam ettirmiÅŸ olan kent Hristiyanlık döneminde Kyzikos metropolitliÄŸine baÄŸlı piskoposluk merkeziydi.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethinden sonra Abidos ve Dardanos sakinlerinin boÄŸazda yapılan kalelerin civarına taşınmasıyla kent boÅŸaldı. Zamanla unutulan kentin adı 1915 yılında tekrar duyuldu. Antik yerleÅŸimin yanında Dardanos adını taşıyan Osmanlı tabyası boÄŸazın savunmasında önemli görevler üstlendi. Tabyaya isabet eden bombalar sonucu ÜsteÄŸmen Hasan Bey ve TeÄŸmen Mevsuf Bey’le birlikte diÄŸer erlerde ÅŸehit oldular. Bugün burada yer alan Hasan Mevsuf ÅžehitliÄŸi’nin hemen giriÅŸinde sol tarafta sırasıyla Telefoncu Er Mustafa, Telefoncu Er İsmail, Batarya Komutanı ÜsteÄŸmen Hasan, saÄŸ tarafta sırasıyla Zabit Namzedi Halim, Telefoncu Er Mehmet, TeÄŸmen Mevsuf ebedi istirahatgahlarında uyumaktadırlar.
DARDANOS TÜMÜLÜSÜ
Tümülüsler, antik dönemlerde görülen bir gömü ÅŸeklidir. Soyluların ve yöneticilerin mezarları genellikle taÅŸtan bir oda ÅŸeklinde yapılır. İçine gömü yapıldıktan sonra üzeri toprak yığınıyla örtülürdü. Yapılan yeni gömülerle bu mezarlar uzun yıllar kullanılırdı. Tümülüsler genellikle mezara ulaÅŸan bir koridor ve mezar odasından oluÅŸurdu.
1959 yılında Tümülüsün içinde bulunduÄŸu arazide çimento fabrikası inÅŸaatı için yapılan hafriyat sırasında ortaya çıkmıştır. Mezar hediyeleriyle dolu olarak bulunan Tümülüs, dönemin İstanbul Arkeoloji Müzesi arkeologlarından Rüstem Duyuran ve Ergon Ataçeri tarafından kazısı tamamlanarak buluntular Çanakkale Arkeoloji müzesinde koruma altına alınmıştır. Günümüzde eserler Troya Müzesi’de yer almaktadır.
Mezar yapısı; koridor, ön oda ve asıl mezar odası olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Koridor 1.70 m. yüksekliÄŸinde ve 5.20.m. uzunluÄŸundadır. Ön oda 3.22x124x2.64 m., Asıl mezar odası ise 3.23.x3.65x3.48 m. Ölçülerindedir. Zemini taÅŸ kaplıdır. Tavan bindirme tekniÄŸinde sivri bir çatı ÅŸeklinde oluÅŸturulmuÅŸtur.
Mezar odası içinde kumtaşından yapılmış üç kline (yatak) bulunmaktadır. Klineler üzerinde iskeletler ve çok sayıda ölü hediyesi ele geçmiÅŸtir. Bunlar içerisinde piÅŸmiÅŸ toprak heykelcikler, kaplar, kandiller, koku kapları, bronz ve gümüÅŸ, kaplar, altın takılar ve sikkeler sayılabilir.
PiÅŸmiÅŸ toprak buluntular içerisinde bir Afrodite heykelciÄŸi ayrı bir önem taşır. M.Ö. 4. yy.lın ünlü heykeltraÅŸlarından Praksiteles’e ait Knidos Afroditesi’nin küçük bir kopyasıdır. Heykelcik beyaza boyanmış takıları altın yaldızla iÅŸlenmiÅŸtir. Günümüzde eserler Troya müzesinde görülebilir.
Buluntular sayesinde tümülüsün M.Ö. 5. yy.dan baÅŸlayarak M.Ö. 1. yy. sonuna kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzyılın sonunda mezar odasının aÄŸzı büyük taÅŸ bloklarla kapatılmış ve bir daha kullanılmayarak günümüze kadar gelmiÅŸtir. Günümüzde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dardanos Kampüsü içinde kalan Tümülüs gezilebilmektedir.
dardanos-antik-kenti.doc dosyasını indirmek için tıklayın!